MÜRŞİD HAKKINDADIR

  


İnsanı Allah’a yaklaştıran “el insan”dır.

                                         

                                                    MÜRŞİD HAKKINDADIR

                                                             Bismillahirrahmanirrahim


 Necm sûresi 21-23. âyetlerinde;

 Demek erkek size, dişi HU’ya öyle mi?21

İşte haksızca (insafsızca) bir  taksim22

Bunlar (putlar)  sizlerin ve babalarınızın taktığı isimlerdir.

Allah onlar ile bir sultan nazil eylememiştir.

Ve andolsun kendilerine Rabblerinden “el Hüda” (yol gösterici , doğruluk rehberi, rehber-i hidâyet) geldiği halde ancak zanlarına ve nefislerinin heva ettiğine tabî oluyorlar23

Müşriklerin “Hüve” sırrının açılmış olduğu gönle şirk koştukları putların hakikatte bir varlıkları, yaşamla ilgili hiçbir kuvvetleri yoktur. Onların isimleri kendileri ve kendileri gibi beşer olan ataları tarafından uydurulmuş olan isimlerdir. Allah bu isimler ile bir sultan, yani Hakk yakınlığı bulmuş bir gönül nazil eylememiştir. Zira insanı Allah’a yaklaştıran el insandır.

 Onlara “el Hüda” isminin mazharı olan böyle bir gönül geldiğinde O’na değil de zanlarına ve nefislerinin havasına tabî olurlar. İnsan için kendi temenni ettiği değil Allah’ın arzu ettiği geçerlidir. İnsan kendisi veya başkası hakkında hüküm verme hakkına sahip değildir. Deryayı Nuru Muhammed ile başlayan bu âlemler yine Deryayı Nuru Muhammed ile hitama erer. Çünkü peygamberimizden başka bir peygamber artık gelmez.

 Hz. Mevlâna’nın bir sözü vardır; “Feyz hazineleri açıldı, hepiniz hilâtlar giyiniz. Hazreti Muhammed (s.a.v) geri geldi, herkes iman etsin” buyurmuştur.

 Bir de “zamanın velâyetinin nübüvvetten hissesi vardır” sözünü ulema kabul etmemektedir. Dışarıdan bakıldığı zaman bilgi sahibi değilse böyle söylenir. Esasta bunu söyleyen kişi; “Peygamberden başka peygamber yoktur” demektedir. O her günde “Muhammed”i (s.a.v) zikretmektedir. Bunu söyleyen bir iddia peşinde değildir. Sevgili Efendimiz; “Ben son peygamberim benden sonra peygamber gelmez” ve “Benim evliyam kıyamete kadar bakidir” buyurmaktadır. Yani kendisinden sonra aynı sırdan hissemend olan gönüller kıyamete kadar bakidir. O gönüllerde fiili icraat kimindir? Hz. Muhammed (s.a.v) in. Niye? Çünkü nübüvvet ondadır. Bir velinin velâyet noktasına gelmesi için Hz. Muhammed (s.a.v) in tasdikine ihtiyacı vardır. Onun veliliğine Hz. Muhammed (s.a.v) mühür basmaktadır. Böylece “Sen bu noktadan insanları uyarabilirsin” buyurmaktadır.

 Velâyette neden böyle “mühürlü bir hususiyet” lazımdır? Çünkü o mühür basılmış gönül Hz. Muhammed (s.a.v) ne söylemişse onu söylemiştir, Hz. Muhammed (s.a.v) ne anlattıysa onu anlatmıştır, hiçbir şey ilave etmemiştir. 

 

                                                                                                             ELL HACC HÜSEYİN VEDAD